12 Haziran 2007 Salı

Hayat Felsefesi

Tanrıdan gururumu yok etmesini istedim. Tanrı:
- "Hayır. Gurur benim yok edebileceğim bir şey değil, senin bırakabileceğin bir şeydir." dedi.
Tanrıdan sakat çocuğumu iyileştirmesini istedim. Tanrı:
-"Hayır. Onun ruhu sağlam, vücut o kadar önemli değil, o geçici bir şeydir." dedi.
Tanrıdan bana sabır vermesini istedim. Tanrı:
-"Hayır. Sabır büyük acılar çekilerek öğrenilebilecek bir şeydir. Sabır verilmez, hak edilir." dedi.
Tanrıdan beni mutlu etmesini istedim. Tanrı:
-"Hayır. Ben sadece nimetlerimi sunarım, mutlu olmak sana bağlı." dedi.
Tanrıdan beni çektiğim acılardan kurtarmasını istedim. Tanrı:
-"Hayır. Çektiğin acılar günlük kaygılarının önemsizliğini anlamanı, onlardan uzaklaşmanı ve bana daha çok yaklaşmanı sağlar." dedi.
Tanrıdan ruhumu olgunlaştırmasını istedim. Tanrı:
-"Hayır. Kendi kendine olgunlaşmalısın, ama meyvelerini alman için yardım edeceğimden emin olabilirsin." dedi.
Tanrıdan hayatı sevmemi sağlayacak her şeyi istedim. Tanrı:
-"Hayır.Ben sana hayatı vereceğim, böylece hayata dair her şeye sahip olabilirsin." dedi.
Tanrıdan, tanrıya duyduğum sevgiyi, başkalarına da duyabilmeyi istedim. Tanrı şöyle dedi:
-"OHHH! NİHAYET DOĞRU BİRŞEY İSTEDİN. RUHU OLGUNLAŞMAMIŞ BİR KUL TANRIYA HEP "VER BANA..." İLE BİTEN DUALAR EDER, olgunlaşmış bir ruh ise "VERMEMİ SAĞLA..." diye bitirir dualarını...

Hiç yorum yok: